31 Mayıs 2011 Salı

68 Olayları

Geçen dönem öyle bir dersim vardıki, çok dikkatimi çekmişti hocamızı dikkatlice dinliyordum her dersini ve 68 olayları ilgili bi ödev vermişti bize hatta bu ödev vize yerine geçmişti iyi not almıştım hatta bunuda bloguma koymak istedim. 68 hareketlerinden önce siyasetde en çok ekonomik sorunlar ele alınıyordu. Ancak 68 hareketiyle beraber siyasetde kültürel sorunlar da ekonomik sorunlar kadar önemli oldu. Çünkü 68 olayları alışıla gelmiş üniversite, işçi eylemi degil, sosyolojik açıdan büyük bir sahne değişimidir. Bunu sonucu olarak da çok kültürçülük tartışması ve beraberındeki bütün toplumsal sorunlar bu hareketın sonucu olarak ortaya çıkmıstır .1968 den önce ki bütün toplumsal sorunlar grupları, zümreleri ilgilendiriyordu ve hareketler bu gruplar ve zümreler tarafında ortaya çıkıyordu. Alain Tourainin düşüncesi batı tipi bir dünyada ilerledikçe toplumsal hareketler dogrudan özneye bağlıdır oysa eskiden dinsel bir çerçevede yada siyasal bir çerçevede, sınıfsal bir çerçevede dolaylı olarak bağlıdır demiştir. Alaine Touraine göre 68 olaylarıyla beraber yenı bır cağın ve yeni toplumsal çatışmaların başladığı bir çağa ayak basmış bulunuyoruz. 68 den önce sürekli görünür olan iç çelişkiler kışkırtılıyordu. Herkesi işçi hareketinin diline getirip dayandıran Troçkist taraf ve diger tarafta tam tersine süreksizlik ve yeni kültürel sorunların önemi üzerıne ısrar eden Cohn-Bendit tarafı, 68 hareketiyle beraber tüm bunlar sona erdi ve kültürel etki kendini fransız toplumunun hemen her yerinde hissetirdi. Bu hareketlerin başında sitüasyonistler büyük bir rol oynadılar, çünkü onların hareketi daha önce başladı. Ve manterre gibi toplum insanlar sayesinde tamamiyle gerçek etki yaratılar. Alain Touraine göre 68 olayında 3 unsur var sitüasyonistler gibi özgürleşme, kopma unsuru vardır; Alain tourainınde üzerinde durdugu toplumsal çatışmanın bir alandan başkasına kayışına işaret eden 2. Unsur ve demin bahsedilen eski işçi yanlısı ideolojilerin dönüşüne karşılık gelen 3. Unsur. Alain Tourainin düşüncesini radikalleştirdiğini söylemektedir yani zaman içinde her türlü sosyolojik ve kültürel düşünce değişmek zorundadır. Ve Alain Touraine düşünceleri de zaman içinde degiştiğini kabul etmektedir . Yani modernizme uygun düşünceler sahip olmaya başlamıştır. Alaine Touraine uzun süredir bahsetmiş olduğum konuyu şu şekilde ele almıştır bugünün esas meselesi’ bir yandan piyasanın dünyasına, diğer yandan cemaatçiligin dünyasına nasıl direnebilir ‘ dir.herkes kendi sorumluluğunu üstlenirse hersey rayına oturucaktır demiştir Alain Touraine. Alaine Touranie hümanizmi destekleyen bir sosyologdur, Toplum içindeki gruplaşmalara karşıdır aynı zamanda dinin kullanıldıgı cemaatçilik kavramına tamaniyle karşıdır yani teorik olarak laik bir anlayışı oluduğunu belirtmektedir . Habermas ve Alaine gibi Giddens da toplumsal sistemden çok toplumsal eylemin koşullarıyla ilgilenen bir sosyologdur. Alaine Touraine, Giddens’ın bu konudaki ihtiyatlı fikirlerini benimsemektedir. Yani modernizm heryerde aynı sekilde aynı anda olamaz yanı kısaca herkes aynı düşünceyi benımserse savaş veya toplumsal çatışmalar olmaz. En basit örnek kapitalizm ve sosyolojim’dir. Bireyler daha kendi halini beğenmeyip cinsiyetini, bedenini değiştirmek için uğraşırken öteki bireyler olan bakışımız nasıl değişicek. Edgar Morine göre patlama ögretinin önceden belirtildigi yerde değil gençlerın öğrencilerin bulunduğu kesimlerde oluşturmuştur hareketi etkisiz kılmak ve Mayıs 68’in onu gerçekleştiren devrimci gençligin değil onların ardından gelen işçilerin bir hak arama hareketi olduğunu kanıtlamak gerekiyor. Edgar Morine göre mayıs 68 olayını bu denle büyük bir patlama yapılıcagı ve bu denle hızlı yayılıcagı öngörülemezdi.olaydan sonra olup biten ise olayın süpriz etkisinin ortadan kalkması ve uluslaştırılması oldu. Aksi halde parisin banliosünde bir kaç öğrencinin başlatıgını hak arama eylemi ulusal bir harekete nasıl yol açabilir ki. Marksist incelemelerde yer almayan kendi içlerinde belirsiz kategori oluşturan gençler bu hareketin taşıyıcıları ve ateşliyicileri nasıl olabilirlerdi. Kürşat Bumin’e göre ne Amerikada ne de Almanyada İtalyada ve digerlerinde yaşananlar arkalarındaki parisin soruları bırakmadı savaş sonrasında başlayarak kendi sorularında cebelleşen abd bir avuç entellektüel vatandaşı dışında parisde olanlara yabancıydı. Savaş sonrası almanya nazismin hayaletinin etrafda dolaşmasının sonucu olarak olaylara yetişmesi imkansızdı. İtalya, hareketi sürünen mayıs hareketi olarak niteliyordu. Nazismine bulaşmamış olan savaş sonrası yetişen kuşak o anki alman politikası sırt Çevirerek sadece hayatın maddi yönüyle ilgilenen otoriter zinniyetlere savaş açmıştır. Bazı kesimlere göre mayıs 68’i ‘herkesin kendi 68’i ’ söz konusuydu buna göre abd’nin 68 i çok daha ciddiydi. Abdli gençler polisle çatışan parisli yaşıtlarının sorunlarından daha çok ciddi sorunlarla karşı karşıyaydılar. Martin Luther King suikasti ve bunun yol açtıgı ırkçılık ve en önemlisi hiç yoktan ortaya çıkan Vietnam savaşının askerlik. Judith Butler’a göre insanlar kendilerini başka türlü ifade etmeya başladığı zaman yani değişmeye başladıkları zamanda doğal olarak kapitalisme özgü degişimde başlıyor artık kapitalizm öyle makro, enrasyonel yer ve örgütlenme seçimlerini yapan geniş kütle tüketimine yönelik mal ve hizmet arz eden özelligi yerine, farklılaşmaya isteyen bir topluma ve bireyler cevap vermeye çalışan yeni süreçleriyle birlikte karşımıza cıktı. 68 hareketini asıl amacı okul ve kilise ikilimine mecbur edilmek istenen hayatların daha fazlasını içerdigini ifade eden kilise ve okulla birlikte işçi, kadın, erkek, ögretmen, anne her neyse olmayıda içeren gündelik hayatlarını biriktiren insanların tepkisini dile getiren bir hareketti. Bölümmeyi reddeden öznelerin oluşturdugu bir topluluk sayesinde oluştu 68 mayıs olayı oldu. Yani öznelerin biraraya geldigi bir topluluk. Türkiyede ise dışarıda bir modermleşme olduğu için kültürel bir direniş herzaman vardı.Türkiye de ilk ve en temel direniş islami direniş. İslami direnişin sonuçu olarak da şeyh sait isyanında oldugu gibi kürt kimliği dinsel kimlik ve geleneksel aşiret kimliklerinin iç içe geçtiği isyanlar. Zamanında ermenilerde kendilerini ifade etmeye başladılar. 95 de Hrant Dink’in agos gazetisini çıkarmaya başlaması gibi. Aslında bir açıdan bu gazete iyi birşeydi. Çünkü toplumlar arasında iletişim saglanabiliyordu. Keynes aynı ülkede birileri zenginleşirken başkaları fakirleşiyordu sosyal adalet uçurumu derinleti, ünlü iktisatçi Keynesin benimsedigi modeliyle toplumsal iktisadi piramidin uçları arasındaki farkı dengeliyebilmek için bireylerin gelir dağılımı yeniden organize edildi ancak bu çalışma sonucu ortaya çıkan orta sınıf idaligi 40 sene sonra çöktü. Kısacası modernleşme Alain Tourainenın de ifade ettigi gibi tek bir hızla ve heryerde zamanda yaşanmadı. Marx weber o kadar ileri görüşlü bir insandaki söz konusu brokrasi öyle birşey ki dünya meselerini kavramayacak kadar küçük, birim olarak insanı anlayamacak kadar devasa bir mekanizmadır demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder